Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

 Tarihonline.com (Online Tarih Portal - Forum Sitesi)  »
 Kültür ve Uygarlık Tarihi

Sözlü kültür öğeleri olan folklor ürünlerinde devlet ve yönetimle ilgili hususlar en çok işlenen konuların başında gelir. Türkler felsefe olarak devlete itaat etmeyi bir görev olarak benimsemişler ve bazı istisnalar dışında devlete başkaldıran türden bir davranışın içine girmemişlerdir.

Türk milleti devleti kutsal saymakta ,onun varlığının devamlılığı açısından çok önemli olduğunu bilmektedir. Bu felsefeyi şu şekilde özetlemektedirler: “Ya devlet başa ya kuzgun leşe.”   Bu sözle anlatılmak istenen devletsiz milletlerin yaşamını ve kültürlerini muhafaza ettiremeyeceklerini belirtirken, böyle bir durumda diğer devletler tarafından bir kuzgun misali parçalanıp yem olunacağı anlatılmaktadır. İşte bu yüzden Türk toplumunda devlete verilen önem oldukça fazladır. Öyle ki çok zor durumlara düşseler bile, bir kuru ekmekle yetinmek zorunda dahi olsalar, yinede   “Allah devlete çok versin”, “Allah devlete zeval vermesin” gibi temennide bulunmayı ilk görev olarak görmüşlerdir.

Bunun yanında devlet yönetiminden ve idareden muzdarip olduklarında kimi zaman yönetimi kimi zamanda idareciyi eleştiren onların yanlışlarını göz önüne seren bazı deyim, türkü gibi vs. sözlü folklor ürünleri de mevcuttur. Bunlara örnek verecek olursak: “Devleti ile deli bildiğin işler”   toplumda yaygın olarak kullanılan bu deyim siyasi gücün halk üzerindeki tesirlerini anlatan en güzel örneklerden biridir. Devleti yani devletin görevlisi “padişah, cumhurbaşkanı, başbakan, vali, kaymakam, belediye başkanı” vs. kişilerdir. İdareci kimliği bulanan kişiler yetki alanı içerisinde buluna idari birimi kanunlar çerçevesinde yönetirler. Fakat çoğu zamanda keyfiyetlerinin önüne geçemezler. Kendi doğruları ile halkın doğruları uyuşmayabilir. Buna rağmen kimi zaman hiçbir fikre ve görüşe kulak asmaz ve kendi bildiklerini yapmaya devam ederler. Halk devletli ile deliyi aynı kefeye koyması üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir husustur. Bu sözle idarecileri de deliler gibi aklını kaybetmiş olarak mı   görüyorlar bilinmez! Yukarıdaki deyimle aşağı yukarı aynı anlam gelen bir başka deyim ise “Mühür kimdeyse Süleyman odur” sözüdür. Burada anlatılmak istenen gücün mühür sahibinde yani devletlide olduğudur. Fakat halk bu güç sahiplerine “Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var” diyerek büyüklenmemeleri, kibirlenmemeleri dolayısıyla bu yaptıklarının hesabını verecekleri birinin olduğunu hatırlatmıştır. Bu deneyimlerden de anlaşıldığı gibi idarenin kötü yönetimi folklorumuzda değişik şekilde yansımış deyimler dışındaki bazı folklor ürünlerinde de devlet ve yönetimle ilgili örnekleri görmek mümkündür. Aşağıdaki dizelerde de dönemin idari   ve siyasal yapısı ile ilgili ipuçları elde edilmektedir:

“Fukara halini kimse sormuyor.
  Ehli diyanetin yüzü gülmüyor
  Padişah sikkesi selam vermiyor”

Yukarıda vermiş olduğumuz örneklerden gerek geçmiş dönemlerdeki idare tarzı gerekse de idarecilerin yönetimlerle ilgili fikir sahibi olmak mümkündür. Folklor örneklerimiz incelendiğinde bu türden örneklere rastlamak mümkün olabilir. Bu tarzdan örnekler incelenip doğru yorumlanırsa ortaya ilginç yaklaşımlar çıkabilir. Bazı karanlık noktaların aydınlanması belki de bu araştırmalar sonucunda olacaktır.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]