admin
[Tarihçi]
Site Kurucusu
Kayıt Tarihi: 15.12.2009
İleti Sayısı: 351
Konum: Sivas
Durum: Forumda Değil
E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder
|
Konu Tarihi: 01.03.2011- 18:47
Tarih Öğretmeni adayı arkadaşlarımız şimdi de mağduriyetlerini köşe yazarlarına gönderiyorlar.
İşte gönderilen yazılarından bir örnek ;
Sayın Köşe Yazarı ; ben 2010 yılında yapılan KPSS sonrasında mağdur duruma düşen öğretmen adaylarından sadece birisiyim. Size bu maili bir müddet düşündükten sonra göndermeye karar verdim. Zira bizim mağduriyetimizle ilgili basın ve medyada hemen hemen hiç bir konu gündeme gelmemekte, bu konunun üzerine eğilen ve mağduriyetimizle ilgili yetkili makamlara ulaşmamıza yardımcı olan yazarlar bulunmamaktadır.
Gazetenizde geçtiğimiz günlerde "Serbest Kürsü" bölümünde "KPSS mağdurlarının feryadını kimse duymayacak mı?" başlığıyla çıkan yazı sonrasında ben de size durumu izah etmek istedim. Sizin iyi niyetinize ve konuyu takip edeceğinize inanarak bu yazıyı gönderiyorum. Zira şaibeli sınavdan sonra bu konuyla ilgili bir yazı yazmıştınız. Bu nedenle hem yaşadığımız sorunları aktarmak hem de eğitim sistemimizde kanayan bazı yaralar hakkında sizlere bilgi vermek için bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Bizler yıllarca üniversite okuyarak öğretmen olmak idealiyle her günümüzü geçiren öğretmen adaylarıyız. Birçoğumuz yıllardır Kpss öğretmenlik sınavına giriyor ve iyi de puanlar almamıza rağmen atanamıyoruz.
Bu yıl atanamayan arkadaşlarımız arasında Temmuz 2010'da yapılan şaibeli sınavda kendileri için yeterli puanları alıp atanabilecek durumdayken sınavın iptal edilmesi nedeniyle atanamayacak duruma düşen arkadaşlarımız da var. Şüphesiz 2010 yılındaki Kpss skandalı en çok bu arkadaşlarımızı mağdur etmiştir. Yüzlerce öğretmen adayı bu şekilde atanacak puanı almışken yenilenen sınavla sıralama dışında kalmışlardır. Üstelik şaibeli görülen birçok aday yenilenen sınavda iyi yapamamalarına rağmen yine de öğretmen olmuşlardır. Ne yazıkki bu şaibeli isimler yeni nesillerimizi yetiştireceklerdir. Bu durumun sebebi ise sınavın sadece öğleden sonraki "Eğitim Bilimleri" testinin iptal edilmesidir. Halbuki bu sınav iki aşamadan oluşmaktaydı ve "Eğitim Bilimleri" testini kusursuz yaptıkları görülen isimler, iptal edilmeyen ilk aşama testinde de çok başarılı olmuşlardı !
Yukarıda anlattığım durum bütün öğretmen adayları tarafından bilinmektedir. Üstelik bu durum yetkililer tarafından da bilinmektedir. Ama çözüm olarak sadece ikinci aşama testi olan "Eğitim Bilimleri" testi iptal edilmiştir. Bunun sonucu olarak da "Eğitim Bilimleri" testi tekrar edilmiş ama bu durum daha fazla mağduriyet ortaya çıkarmıştır. Önce sınavı kazanan adaylar şimdi işsiz öğretmen ordusuna katılmış durumdalar. Yaklaşık üçyüzbin işsiz öğretmen olduğu dile getirilmektedir.
Konunun en üzücü yanlarından birisi ise basının, medyanın bu konuyu görmezden gelmesidir. Bu sorunun çözümüne yönelik hiçbir çözüm önerisi ve gayret görememekteyiz. Aileleriyle birlikte binlerce mağdur öğretmen adayı her gün basını, medyayı takip etmekte ama hüsrana uğramaktadırlar. Sizlerden sesimize kulak vermenizi, bizlere yardımcı olmanızı, sesimizi duyurmamızı sağlamanızı beklemekteyiz. Kangren haline gelen bu sorunun çözümü için duyarlı olacağınızı düşünmekteyiz.
Bizler hükümetimizi , yöneticilerimizi birçok alanda yapılan gayretli çalışmalardan dolayı takdir ederken özellikle eğitim alanında yapılan yanlışların büyük sonuçlar doğurmasını kabullenemiyoruz ve eleştiriyoruz. İdealist binlerce öğretmen adayının sistemin kurbanı olması bir yana çözüm için adım atılmayıp sorunun yok sayılması bu adayları daha fazla üzmektedir. Özellikle öğretmen atama sisteminde gördüğümüzyanlışlıklardan sadece birkaçını şöyle sıralayabiliriz ;
Kpss sistemi yıllardır uygulanmakta olup birçok hatayı da bünyesinde barındırmaktadır. Bazı branşlarda adaylar 20 puan bile alıp atanabilirken özellikle bazı branşlarda üst üste birkaç sınavda 80 puanı geçip hatta derece yapıp atanamayan adaylar da oldukça fazladır. Örnek verecek olursak bir Tarih öğretmeni adayı 80 puan bile alsa atanamamaktadır. Çünkü Tarih öğretmeni adayı kendisi gibi yaklaşık 15.000'den fazla adayla yarışmaktadır. Fakat alınan Tarih Öğretmeni sayısı en fazla 372 olmuştur. Üstelik sınava giren mezun sayısı artmaktadır. 15.000 olan Tarih Öğretmeni adayı sayısı bu yıl belki yaklaşık 18.000'i geçecek ama alınan öğretmen sayısı yine en fazla 300 küsür kişi olacaktır.
Bu sistemi tarafsız değerlendirmek için branşlar arasındaki bu uçurumun giderilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Ayrıca branşlardan alınacak öğretmen sayılarına göre planlama ve tespit yapılması , gelecek yılların yapılanmasının şimdiden belli edilmesi zaruridir. Özellikle Yök ile koordine bir şekilde ihtiyaca göre fakülte ve bölümlerin kurulması , gerekirse fazla olanların kontenjanlarının düşürülmesi hatta kapatılabilmesi gençlerin de geleceğe umutlu bakabilmelerini sağlayacaktır.
Bizler biliyoruzki ülkemizde önemli bir sorun olarak öğretmen açığı bulunmaktadır. Yine biliyoruzki atanmayı bekleyen binlerce öğretmen adayı vardır. Özellikle 2010 Kpss skandalı sonrasında yapılan kadrolu ve sözleşmeli öğretmen atamasından sonra maalesef mağdur olmuş ve haksızlığa uğramış öğretmen adaylarının bu mağduriyetleri de henüz giderilememiştir. Hem bu öğretmenler kendilerine verilecek bir fırsatla ülkemizin ücra köşelerinde eğitime katılmış yeni dinamikler olarak canla başla görev yapmayı beklemekte hem de yüce devletimizin bir kez daha büyüklüğünü gösterip bu mağduriyeti sonlandırması gerekmektedir. Bu nedenle 2011 Kamu Personeli Seçme Sınavı'ndan önce yapılacak ek öğretmen alımı bu soruna bir çözüm olacaktır.
Okullarımızda bugün hala birçok ders boş geçerken ve elimizde eğitimini almış gençlerimiz varken bu sorunun çözülmesi gereklidir diye düşünüyoruz. Derslerin "ücretli öğretmenlik" uygulamasıyla farklı branşlardan öğretmenlere hatta öğretmen olmayan görevlilere bırakılması kabul edilebilecek bir çözüm yolu değildir. Bu hem yetiştirdiğimiz öğretmenlere saygısızlık hem de yetiştireceğimiz nesillere vurulacak bir darbedir. Bu durumun sonucu olarak televizyonlarda gösterilmeye başlanan "Muhteşem Yüzyıl" gibi dizilerin çocuklarımız tarafından sorgulanmadan doğru gibi kabul edilmesi muhtemeldir. Bu çocuklarımızın Türkçemizi doğru öğrenememesi yine bu sorunun bir sonucu olacaktır. Batıyı taklit eden gençler, yabancıya hayran nesiller hep bu meselenin sonucu olarak karşımıza çıkacaktır.
Bizler biliyoruzki eğitimde birçok sorun var. Ve basının bu durumdan haberdar olmaması da son derece üzücü. Eğitim sorunlarının ciddiye alınmaması ise daha üzücü olanı. Basının araştırmacı olarak konuya eğilmesini , çözüme katkı sunmasını bekliyoruz. Okullarımız bizzat yerinde araştırıldığında "Milli Güvenlik" derslerine öğretmen olmayan askerlerin girildiği görülecektir. Üstelik bu derslerin birçoğu boş geçmektedir. Daha önce defalarca, okullara gelen bu askerlerin yapmaları gereken görevlerin dışına çıktıkları yönünde haberler de gündeme gelmiştir. "Milli Güvenlik ve Vatandaşlık" eğitimini alan Tarih öğretmenleri dururken okul dışından askerlerin derslkere girmeleri , üstelik bir çok kez derslere gelmemeleri doğru bir uygulama değildir. Okullarımızın tam olarak sivilleştirilmesi için yazılarınızla olduğu kadar , yetkililerle yaptığınız görüşmelerde de konuyu gündeme getirmenizi istemekteyiz.
Bizler genç öğretmen adayları olarak , ülkemizin en önemli sorunlarından birisinin de öğretmen atama sistemi olduğunun farkındayız. Sizlerin de bu sorunun çözümüne yönelik adımlarınızı beklemekteyiz. Bu sorunun ülkemizin önemli bir sorunu olarak görülüp halledilmesi gerektiğine inanıyoruz. Uzun vadeli plan ve programların açıklanması , bu sorunun çözümüne dair önerilerin gündeme getirilmesi ve değerlendirilmesi eğitim sistemimiz açısından da elzemdir. Bu vesileyle bir kez daha ülkemiz adına yaptığınız ve yapacağınız çalışmalar için muvaffakiyetlerinizi dileriz.
Şimdiden sorunun çözümü konusunda göstereceğiniz gayretler için binlerce kez teşekkür ediyoruz.
|