admin
[Tarihçi]
Site Kurucusu
Kayıt Tarihi: 15.12.2009
İleti Sayısı: 351
Konum: Sivas
Durum: Forumda Değil
E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder
|
Konu Tarihi: 07.03.2011- 13:01
Türkiye'de 1961–1965 Koalisyon Hükümetleri
a) Cumhuriyet Halk Partisi- Adalet Partisi
Darbeden sonra 10 Kasım 1961 tarihinde ilk koalisyonu kurma görevi, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından Malatya Milletvekili İsmet İnönü'ye verildi. Partiler İnönü yönetiminde çalışmak istemiyordu. Muhtemel bir siyasi kriz tehdidi, Adalet Partisi'ni İnönü ile birlikte çalışmasına zemin hazırladı.
Yeni hükümet 20 Kasım'da ilan edildi. İnönü, Adalaet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala'yı kabinede yer almaya ikna edemedi. Bu büyük bir sorundu.
Burada kısaca Adalet Partisi'ne değinmek gerekirse Adalet partisi (A.P), 11 şubat 1961 tarihinde kurulan yeni bir partiydi. 16 ekim 1981'e kadar siyasal hayatta varlığını sürdürecek olan A.P. 27 Mayıs 1961 devriminden sonra kapatılan Demokrat parti'yi (DP) destekleyen kitleleri yeni bir parti çevresinde toplama amacıyla kurulmuştu. DP'nin geniş oy tabanından yararlanarak iktidara gelmek amacını güden partinin kadrolarında DP'ye yakınlığıyla tanınmış kimseler yer aldı.
Dolayısıyla Kasım 1961'de temelleri atılan Cumhuriyet Halk Partisi- Adalet Partisi Koalisyonu'nun kolay bir birliktelik olmadığı aşikardı.
1961 seçimlerinden sonra AP, Millet meclisi'nde ikinci, çoğunluk esasına göre yapılan seçimle Cumhuriyet senatosu'nda birinci parti olarak yer aldı.
Siyasi partilere bir hükümet oluşturmaları için 28 Şubat'a kadar süre tanıyan SKB(silahlı kuvvetler birliği)nin 9 Şubat tarihli protokolü karşısında, AP nin aşırıları bile en azından geçici olarak İnönü’yü desteklemenin akılılığını kavradı.
CHP ile ortaklık hükümeti (koalisyon) kurdu. CHP genel başkanı İsmet inönü'nün başbakanlığındaki hükümet ortaklığı oluşturan partilerin uyumsuzluğu nedeniyle sık sık bunalımlarla karşılaştı.
Ekonomiyi canlandırmakla görevlendirilen plancılar zenginlere verilen ödünler özellikle vergi sistemi reformu için önemli gördükleri servet beyanı şartının olmayışına itiraz ettiler.
DP'nin mirasçısı olduğunu savunan AP ile, DP iktidarıyla on yıl mücadele eden CHP'nin ortaklık hükümeti 22 Şubat 1962 ayaklanma girişimini göğüslemek zorunda kaldı. AP genel merkezine, AP yanlısı gazete idarehanelerine saldırılar oldu. Ayrıca İnönü'nün temel konularda hiçbir ödün alamayacağı kesindi. Bu nedenle 30 Mayıs 1962 de yeni koalisyonun daha uyumlu olacağı kanaatiyle AP koalisyondan ayrıldı. İnönü ''Af Kanunu'' tartışmalarının hükümeti çalışamaz hale getirdiği gerekçesiyle istifa etti. Koalisyon dağıldı.
VIII. İnönü Hükümeti olarak bilinen dönem 20 Kasım 1961 ile 25 Haziran 1962 arasında yaklaşık 7 ay sürmüştür.
b) CHP-YTP-CKMP-Bağımsızlar
Ortam, altı ay öncekinden biraz daha fazla umut vaat ediyordu. Yeni Türkiye Partisi, İnönü başkanlığında bir koalisyona katılmaya istekliydi. Adalet Partisi'nde aşırılarla ılımlılar arasındaki bölünmeyle birlikte Meclis'te yeterli bir çoğunluk bulmak olanaklıydı.
Hükümeti kurma görevi, 4Haziran 1962 tarihinde Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından yine Malatya Milletvekili İsmet İnönü'ye verildi. İnönü, aynı gün görüşmelere başladı. Yine eski sorularla karşılaştı: Devletin ekonomi üzerindeki kontrolü ne kadar olacaktı, özel sektöre ne kadar özgürlük verilecekti?
Bir ilerleme kaydedemeyen İnönü, 18 Haziran'da çabasından vazgeçti. Fakat askeri baskı devreye girdi ve 24 Haziran'da (hükümet krizinin 25. gününde) CHP, CKMP, YTP ve bağımsızlar (çoğunluğu eski AP'li milletvekili) bir koalisyon hükümeti kurmada anlaştı.
İnönü, CHP, YTP, CKMP ve bağımsızlardan oluşan bir koalisyon hükümeti kurmuş oldu.
İmzaladıkları protokol İnönü’nün "onların sosyal [ve ekonomik] programlan konusunda ödün vermeye ve özel girişimi eşit bir ortak olarak kabul etmeye razı" olduğunu açıkça belli ediyordu. "Ateşli bir özel girişim savunucusu olan Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı [Ekrem Alican], Devlet Planlama Teşkilatı da dâhil ekonomik işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı yapıldı.
İkinci Koalisyon 25 Haziran'da ilan edildi. 7 Temmuz 1962'de yapılan güven oylamasında kullanılan 397 oyun 259'u kabul, 134'ü ret yönünde çıktı. 4 milletvekilli çekimser kalırken, 50 milletvekili oylamaya katılmadı.
Gelişen işçi hareketine ve işçi sınıfının artan militanlığına karşın, kabine bir yana Meclis'te bile, bir sendika temsilcisi hala yoktu.
Yeni hükümetin ideolojik eğilimi, 55 ağanın (Doğu Anadolu'nun büyük toprak sahipleri ve aşiret reisleri) eski yerlerine geri dönmesine izin veren: 10 Eylül’de Meclis'ten gecen yasa önerisini yaptığında açığa cıktı." Ağalar Milli Birlik Komitesi tarafından büyük güç ve nüfuz sahibi oldukları bu bölgelerden sürgün edilmiş ve ülkenin başka bölgelerine yerleştirilmişti. Başlangıçta 254 ağa tutuklandı; fakat daha sonra 189'u serbest bırakıldı ve sadece 55'i bati ve güneybatı Türkiye'de "iskân edildi." Bu, Türkiye'nin doğusundaki feodal toprak ağalarının gücünü kırma doğrultusunda herhangi Türk hükümetinin ilk girişimi olmuştu ve Ulus, "II. Mahmut zamanından beri gerçekleştirilen en önemli sosyal reformlardan biri" olarak nitele-di. Ne var ki İnönü, bu önemli önlemi bir kalemde sildi. Dolayısıyla ekonomik kalınma açısından yaşamsal bir gereklilik olan toprak reformu olasılığını da zayıflattı. Hükümetin kararı, siyasi olarak Doğu Anadolu'da önceki statükonun restorasyonu demekti ve yeni demokrat partiler, özelikle AP ve YTP, ağaların geri dönüşünü kutlamak için Doğu’da büyük hazırlıklara başladılar. Cumhuriyet (15 Eylül 1962) her iki partinin, destek verme yarışına girdiği haberini verdi .
Hükümetin sağa verdiği ve kaçınılmaz olarak radikal reform olasılığını zayıflatan bütün ödünlere karşı sert bir tepki oluştu. CHP içinde, İnönü’nün hem Başbakanlıktan hem de Parti Genel Başkanlığından istifasını isteyenler vardı.
Fakat o, istifa etme niyetinde olmadığını ve başarıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğini belirtti. Yine de İnönü’nün politikaları, hükümet istikrarı sağlamada başarılı oldu. Koalisyonun çökeceğine dair sürekli söylentiler artık yoktu ve değişikliklerle Aralık 1963'e kadar sürdü. İkinci Koalisyonun dağılmasının esas nedeni, CHP'nin koalisyon ortaklarının 17 Kasım 1963 yerel seçimlerinde gösterdikleri kötü performanstı. Adalet Partisi oyların yüzde 46,2’sini, Cumhuriyet Halk Partisi % 37,5’ini alırken, Yeni Türkiye Partisi ile Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi yüzde 9'unu (YTP yüzde 6,4 CKMP yüzde 2,6) aldı.
Seçimlerden önce Cumhuriyet'in yaptığı kamuoyu yoklamasına göre, AP'nin yüzde 31–35, CHP'nin yüzde 36–58 ve diğer koalisyon ortaklarının yüzde 13–16 oy alması bekleniyordu. İki küçük parti, seçimlerdeki gerilemelerine İnönü ile ittifaklarının neden olduğu sonucuna vardı. Koalisyondan çekilmeye karar verdiler ve bu ayrılma karşısında İnönü, 2 Aralık 1963'te istifa etti.
c) CHP-Bağımsızlar
Seçimlerde CHP için de bir gerileme olmuştu. 2 yıl içinde ikinci parti durumunu düşmüştü. Parti taban kaybetmekteydi. Bazı CHP'liler, partinin gelecek koalisyonlardan uzak durup, hükümet görevini AP'ye bırakmasını önerdi.
Cumhurbaşkanı Gürsel durumu kavradı ve Gümüşpala’dan hükümet kurmasını istedi. Durum çelişkiliydi; Adalet Partisi ülkede birinci parti olmuştu, fakat Meclis'te hala ikinciydi. Bir genel seçim bu durumu değiştirirdi, fakat genel seçimlere neredeyse iki yıl vardı. Küçük partiler AP ile koalisyona giremezdi; çünkü ideolojik olarak ona o kadar yakınlardı ki, Yutulma ve kimliklerini ve bağımsızlıklarını yitirme tehlikesi vardı. Bir hükümet kuramayan Gümüşpala, Gürsel'e ülkenin koalisyonlar çıkmazından kurtulması için erken bir genel secim yapılmasını isteyen bir mektup yazdı.
İnönü, ne Gümüşpala'yla, ne de küçük partilerle ise yarar bir anlaşmaya varamadı. Bu görüşmeler kesildiği sırada İnönü, 23 Aralık’ta, Meclis'teki 33 bağımsızla bir kabine kuracağını ilan etti; bağımsızlarla birlikte 208 oya sahipti (Çoğunluk için 18 eksik).
İnönü, Türkiye ile Yunanistan arasında açık bir çatışma tehlikesi gösteren Kıbrıs krizinin yükselen gerilimi ortasında, 25 Aralık'ta yeni kabinesini sundu.
Meclise, esas sorunun kriz olduğunu söyledi; bu nedenle en azından geçici olarak iç siyasi çatışmalar rafa kaldırıldı ve bir milli dayanışma duygusu yaratıldı. Fakat bu sadece yüzeyseldi; ayrılıklar unutulmadı.
Hükümet programı 30 Aralık’ta okundu; kabul edilmeme tehlikesi vardı 441 üyeli Meclis'te -9 sandalye bos -hükümetin 221 oya ihtiyacı vardı. Fakat sadece 208'ine hükmedebiliyordu. Muhalefet partileri, kabineyi geri çevirmeye kararlı gibiydi. Komutanların tehditkâr gürültü çıkarmadığını belirtmeye değer. Ne var ki, 2 Ocak'ta CHP'liler, hükümet güvenoyu almazsa, gelecekte kurulacak hiçbir koalisyonda yer almayacaklarını belirten bir uyarı yayınladı. Özellikle Kıbrıs krizi devam ederken, yeni bir kriz olasılığı karşısında Yeni Türkiye Partisi lehte oy kullanmaya karar verdi. Ertesi gün Üçüncü Koalisyon 175'e karsı 225 oyla güvenoyu aldı.
1964 yılı boyunca hükümet, ekonomiyi ıslah etme gibi yaşamsal görevlerden kendisini uzaklaştıran Kıbrıs sorunuyla uğraştı. Ancak yine çeşitli uyumsuzluklar ortaya çıktı
Adalet Partisi, erken bir genel seçim çağrısında daha da ısrarlı oldu ve 25 Ocak'ta, bütçe oylamasında hükümeti yenilgiye uğratmaya karar verdi. Karardan hemen sonra, Demirel kendi planına ve AP yönetiminde bir kabineye destek aramak için, diğer muhalefet partilerinin liderleriyle görüşmelere başladı. 9 Şubat'a gelindiğinde anlaşmaya varılmıştı ve İnönü, bütçesinin reddedilmesi halinde istifa edeceğini açıkladı. Sadece ordu desteği İnönü'yü kurtarabilirdi, fakat görünürde böyle bir durum yoktu. 11 Şubat'ta Başbakan İnönü, Cumhurbaşkanı Gürsel'le görüştü ve ona "Sükûnetle bekliyorum" dedi. Ertesi gün, Demirel izleyici sıralarından manzarayı izlerken, bütçe reddedildi ve İnönü Başbakan olarak son kez istifa etti . Koalisyon yine dağıldı.
d) Dördüncü Koalisyon: Vekâleten AP Yönetimi
Cumhurbaşkanı Gürsel, CHP muhalefette kalmak üzere dört partili bir koalisyon önerdi. Sorun böyle bir hükümete lider bulmaktı. Gürsel, Menderes'le anlaşmazlığa düştüğü için istifa edip Washington’da Uluslararası Para Fonunda çalışmaya başlayan eski bir Maliye Bakanlığı memuru Kemal Kurdaş'ı önerdi. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra anımsanan Kurdaş, Mili birlik hükümetinin "beyinleri'nden biri olmuştu. Gürsel, genç olması –daha 41 yaşındaydı- ve bu kadar erken parlamasını istemediği için Demirel'i kabul etmedi. Adalet Partisi, Ankara Üniversitesi Rektörü İhsan Doğramacıyı önerdi. Fakat sonunda, AP listesinden Kayseri'de seçilen bağımsız Senatör Suat Hayri Ürgüplü'den kabineyi kurması istendi."
Hükümeti kurma görevi, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından Cumhuriyet Senatosu Kayseri Üyesi Suat Hayri Ürgüplü'ye verildi. Ürgüplü AP, YTP, CKMP ve MP'den oluşan bir koalisyon hükümeti kurdu. 4 Mart 1965'te yapılan güven oylamasında kullanılan 432 oyun 231'i kabul, 200'ü ret, 1'i çekimser çıktı. 5 milletvekili oylamaya katılmadı. 1965 genel seçimleri nedeniyle hükümet sona erdi.
|