Prut’ta Rus ordusunu bozguna uğratan Osmanlı Devleti, dikkatini otuz yıldır Mora’yı elinde bulunduran Venedik’e çevirdi. Venedik’in Doğu Akdeniz’deki üstünlüğünü kaybetmesini fırsat bilen Osmanlılar Mora’nın büyük kısmını ele geçirdiler. Venedik’in bu yenilgisi üzerine Avusturya büyük telaşa düştü ve 1716’da savaşa girdi. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, Avusturya’ya sefer açtı ve bu sefer başarısızlıkla sonuçlandı. Ardından Petervadin bölgesinde 1717’de yaşanan yeni bir bozgun sonrası bu dönemlerde önemi artmış olan Belgrat düştü.
Bu sırada Osmanlı Devleti’nin acilen barış yapmak zorunda olduğunu gören III. Ahmet, ikinci vezir rütbesiyle rikab kaymakamı olarak İstanbul’da bulunan Damat İbrahim Paşa’ya sadrazamlık teklif etti. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın bu teklifi kabul etmesi üzerine kendisi 9 Mayıs 1718’de yeni sadrazam oldu.
İlk iş olarak Avusturya ile savaşa son verecek barış görüşmelerini ele alan Damat İbrahim Paşa, Pasarofça Antlaşması’nı 21 Temmuz 1718’de Avusturya ve Venedik ile Osmanlı Devleti adına imzaladı. Bu antlaşma ile Venedik toprak kaybından kurtulamadı, fakat Avusturya Temeşvar, Küçük Eflak ve Belgrat’ı alarak Karlofça’da elde etmiş oldukları kazançlarını arttırdılar.Bununla birlikte Osmanlı Devleti, 16. yüzyıldan beri hedeflediği Macaristan’ı büsbütün kaybetmiş oldu.
Pasarofça Antlaşması ile birlikte Osmanlı Devleti’nde yeni bir dönem başlamış olmaktaydı. Nitekim bu çok müreffeh bir devir olacak ve 12 yıl sürecekti. Lale Devri adı verilen bu devrin baş kahramanları ise padişah III. Ahmet ve sadrazam Damat İbrahim Paşa idi. Zira her ikisi de kaybedilen toprakları geri almak için sefer peşinde koşacak yapıya sahip değillerdi.