Abdülmecid, Sultan Mahmud’dan sonra tahta çıkarken halkın büyük sevgi ve sempatisine mazhar olmuştu. Ancak daha sonra bazı uygulamaları ve kendisini içkiye ve kadına vermesi onu, neredeyse ölümü beklenen bir Padişah haline getirmiştir. Onun padişahlığı zamanında gayet serbest hareket eden ve ortalıkta atla dolaşmaya başlayan veliaht Abdülaziz Efendi halkın büyük umut bağladığı bir kişi olmuştu. Abdülaziz’in böyle hükümdarvari bir şekilde ortalıkta dolaşması Osmanlı tahtına ilk kurucuları andıran bir kişi geçeceği için Abdülmecid’in ölümü halk arasında arzu edilir olmuştu.
Abdülmecid Han , tahta oturmadan önce ceryan eden Nizip savaşında Osmanlı Ordusu büyük bir yenilgiye uğramıştı. Bu olaydan sonra II. Mahmud’un ölümü ile Abdülmecid tahta çıkmıştır. Rusya Hünkar iskelesi Antlaşması’na uyarak İstanbul’a geldi. Bu olaydan son derece rahatsız olan İngiltere, olayı bir Avrupa sorunu haline getirdi. Londra da uluslar arası bir konferans düzenlendi. Konferansa İngiltere, Rusya, Osmanlı Devleti, Prusya ve Avusturya katıldı. Fransa, M. Ali Paşayı desteklediği için katılmadı. Mısır sorunu görüşülerek Londra Mukavelenamesi (1840) imzalandı. Alınan kararlar gereği Mısır yılda 80 bin altın vergi ödemek ve hukuken Osmanlı Devleti'ne bağlı kalmak şartıyla Mehmet Ali Paşa yönetimine bırakıldı ve anlaşma sonucu Suriye, Girit ve Adana tekrar Osmanlı yönetimine girdi. Diğer bir sorun olan Boğazlar sorunu ise yine Rusya Osmanlı Devleti, Fransa İngiltere, Prusya ve Avusturya’nın katılımı ile gerçekleşen uluslar arası konferansda Londra antlaşması imzalandı ve ve anlaşma gereği barış döneminde hiçbir savaş gemisinin geçmemesi şartıyla boğazların egemenlik hakkı Osmanlıya ait olacağı kararlaştırılmıştır.
www.tarihonline.com tarafından hazırlanmış bir çalışmadır.