www.tarihonline.com sitemizde kendisi hakkında bilgi verdiğimiz Osmanlı devrinin en önemli tarihçilerinden Naima'nın yazdığı tarih eseri Naima Tarihi olarak bilinmektedir.
Na’îmâ’ya göre her mesele tarihle halledilirdi. Tarih onun gözünde bütün ilimlerin üstündeydi. Na’îmâ tarih usulüne riayet ederdi. Ona göre tarihçinin birçok özelliği vardı. Bu özelliklere sahip olmadan tarih yazmak mümkün değildi.
Bu özellikler: Sözüne doğru olmak, uydurma sözlere iltifat etmeyip doğrusunu bilen güvenilir kişilerin sözüne riayet etmek, dedikodulara ehemmiyet vermemek, kolay ve anlaşılır bir dil kullanmak, sadece nakil ve hikayeyle yetinmeyip kıssadan hisse çıkaracak şekilde ve hissiyata kapılmadan insaflı olarak kibirden ve yalandan uzak durmak tarihçide bulunması gereken özelliklerdendi.
Şarihu’l- Menarzâde’nin tarihi I. Ahmet döneminden IV. Mehmet devri Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa zamanına kadar ki olayları kapsamaktaydı. Na’îmâ eserinde 1574’te tahta çıkan III. Murat ile başlamıştır. Şarihu’l-Menarzâde’nin müsveddelerinin son bulduğu 1653 - 54 (1065) tarihine kadar getirmiştir. Na’îmâ Tarihi’nin Topkapı Sarayı’nda Revan Kütüphanesi’nde 1169 numaralı kayıtlı yazma nüshası bu şekildedir. Bu nüshanın giriş ve sonuç kısmından anlaşıldığına göre Na’îmâ eserinin bu cildinde olayları 1703 senesine getirmek üzere çalışmaya başlamış beş senelik bir evreyi tamamlamış ve bu defa da 1574’ten başlayarak 1659’da sona eren yeni bir metin ortaya çıkarmıştır. Tekerrür eden baskılar neticesinde meydana getirilen eser bu şekildedir. 1281 tarihli Matbaa-i Amire baskısı bu şekildedir.
Na’îmâ Efendi Amcazâde Hüseyin Paşa’ya ithaf ettiği eserinin I. cildinin baş tarafına olayların sene sene ayrıntısına girişmeden önce Karlofça Antlaşmasını koymuştur. Damat Hasan Paşa’ya ithafen hazırladığı II. cildin başına da Feyzullah Efendi vakasını yazıp Amca-zâde’ye yaptığı jesti ona da yapmak istemiştir. Fakat düşüncesini gerçekleştiremeyen Na’îmâ Efendi II. cilde ait olması gereken 1653 - 58 olaylarının ilk metinin sonuna eklemek zorunda kalınca hazırladığı Feyzullah Efendi Vakası da ayrı bir risale halinde kalmış daha sonra İbrahim Müteferrika tarafından tarihin sonuna ilave edilerek neşredilmiştir.
Na’îmâ Tarihi’nin Türkiye’de ve diğer ülkelerde pek çok el yazım ve basma nüshaları vardır. Türkiye’de beş kere basılmıştır. Birinci baskı iki büyük cilt olarak 1734 senesinde beşyüz adet olarak İbrahim Müteferrika tarafından basılmıştır. Birinci cildin başına İbrahim Müteferrika tarafından ilave edilen mukaddime sonraki baskılarda da aynen tekrar etmiştir. İkinci baskının (yalnız birinci cilt) tarihi 1843 yılıdır. Üçüncü baskı 1863 tarihli Matbaa-i Amir baskısı olup sayfa kenarları çerçeveli olarak altı cilttir. Na’îmâ Tarihi’nin bütün baskıları içinde en iyi olanlar birinci ve üçüncü baskılarıdır. Dördüncü baskı yine Matbaa-i Amire baskısı olup tarihi 1864-68 (1281-88) ve altı cilt halindedir. Latin harflerine çevirisine 1967 tarihinde zuhuri danışman tarafından başlanmış ve altıncı cilt 1969 tarihinde bitirilmiştir. Bu baskıya esas olan 1863 (1280) tarihli Matbaa-i Amire baskısı olup yer yer sadeleştirilmiştir.
Bu yazıya konu olan Naima Tarihi eserinin birisi de Sivas Ziya Bey Kütüphanesi’ndeki 1688 demirbaş numarasıyla bulunan 1864 (1281) tarihinde Matbaa-i Amire’de basılmış olan “Na’îmâ Tarihi” adlı eserin V. cildidir.