Osmanlı Devleti, 15. ve 16. yüzyıllarda büyük önem verdiği Uzakdoğu siyasetine ancak 19. yüzyılın sonuna doğru istediği şekilde eğilebilmişti. Bunda, devletin içte ve dışta siyasi, sosyal ve ekonomik zaaflara uğramasının etkisi büyüktü. Ancak Sultan İkinci Abdülhamid Han devrine geldiğimizde işlerin bir anda değiştiği görülmektedir.
Sömürgeci Batı ülkeleri ve Rusya’ya karşı bir denge siyaseti takip eden Sultan Abdülhamid Han, halifeliğin gücünü de kullanarak yönünü Uzakdoğu’ya çevirmiş ve buralarda nüfuzunu artırmıştı. Bunun yanında Uzakdoğu’da önemli bir güç haline gelmekte olan Japonya ile dostane ilişkilerin kurulması da gündeme gelmişti.1875’te Petersburg’da Japon sefir Yanagihara Sakimitsu ile Osmanlı elçisi Şakir Paşa arasında yapılan bir görüşme ile Osmanlı-Japon ilişkilerinin temeli atıldı. Ancak bu temel sağlamlaştırılıp geliştirilmeliydi. 1887’de dönemin Japon İmparatoru Meiji’nin amcası Prens Komatsu İstanbul’a gelmişti.
İstanbul’u ziyaret eden ilk Japon asilzadesi olan Prens’in görmüş olduğu yakın alâkaya teşekkür etmek üzere ertesi yıl Japon hükümeti tarafından sultana büyük Krizantem Nişanı’nın verilmesi kararlaştırılmıştı. Buna karşılık sultan da Japon imparatoruna bir nişan verecekti. Bu hediyeleri götürmek için Osmanlı donanmasından bir eğitim gemisinin Japonya’ya gönderilmesi kararlaştırıldı.Osmanlı gemileri içinde bu seyahate en uygun geminin Ertuğrul olabileceğine karar verildi.
Ertuğrul’un Japonya seyahati hem iâde-i ziyaret olacak ve hem de iki ülke arasındaki bağları kuvvetlendirecekti. Ayrıca, bu gezi sayesinde Deniz Mühendis Okulu (Mekteb-i Fünun-ı Bahriye) mezunu talebeler de yabancı sahilleri görerek bilgi ve tecrübelerini artıracaklardı.Bütün bu gelişmeler esnasında Ertuğrul Firkateyni’nin bu seyahate uygun olmadığı sesleri yükselmeye başlayınca Sultan Abdülhamid Han, geminin durumu hakkında etraflı bir rapor hazırlanmasını istedi. Raporu hazırlayan teknik komisyon, geminin mükemmel bir tamirat gördüğünü, makinelerinin sağlam, kazanının da üç-dört yıllık bir yolculuğa uygun olduğunu belirtti. Sonunda Ertuğrul Firkateyni’nin Uzakdoğu’ya seyahati hakkında padişah iradesi çıktı. Geminin kumandanlığına ise Miralay Osman Bey (sefer devam ederken tuğamiral rütbesini alarak Osman Paşa olmuştur) tayin edildi. Sultan Abdülhamid Han’ın hediyelerini Japon imparatoruna takdime memur olan Miralay Osman Bey aynı zamanda Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa’nın da damadıydı.
"YediKıta Dergisinin Eylül 2010 Tarihli 25. Sayısından alınmıştır."